Türkiye Almanya İş Forumu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, Almanya Başkanı Merkel'den AB tam üyeliği konusunda Alman Başkanı Merkel'den tam destek istedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başlıkları şöyle:
Türkiye-Almanya ittifakı sadece savaşlardan ibaret değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin ayağa kaldırma çabalarında Alman dostlarımızın da önemli katkıları olmuştur. Bugün Ankara'daki birçok yapıda Alman mimarlarının imzası bulunuyor. 2. Dünya savaşının ardından Almanya'nın ekonomik düzlüğe çıkmasında Türk işçilerinin alın terini görüyoruz.
Bugün burada olmamız tarihte kurulmuş o dozlukların tezahürüdür. Almanya Türkiy öbek dadı e'yi çok yakından tanır, Almanya'da Türkiye'yi yakından tanır.
Bugün Almanya'daki gençlerimiz ideal noktada değil. Asimilasyon farklı bir olay, entegrasyon farklı bir olay. Zaman zaman sorunlar olabilir. Bunları aşmak için hep birlikte mücadele ediyoruz. Türkiye'nin şu anda en fazla ihracat yaptığı ülke Almanya'dır, en fazla ithalat yaptığı ülkede Almanya ikinci sıradadır.
Biz Almanya'yı doğal müttefikimiz olarak görüyoruz. Nitekim Almanya'nın dönem başkanlığında hiçbir dönemde olmadığı şekilde üç fasıl o dönemde geçmiştir. Çevre fasıllarında Almanya'nın çok ciddi katkılarını aldık. Avrupa'nın her ülkesinde soydaşlarımız ve vatandaşlarımız var. Ama Almanya ile ilişkilerimiz diğer hiçbir Avrupa ülkesiyle mukayese edilmeyecek şekilde farklıdır.
Türkiye'nin üyeliği büyük düşünmenin kaçınımlmaz bir gereğidir. Almanya'nın Türkiye'ye bakışı diğer tüm ülkelerden farklı olmak gerekir diye düşünüyorum. Türkiye'nin AB'ye tam üye olmak noktasında Türkiye AB'ye yük olmaya değil; AB'den yük almaya gelecektir. Medeniyetler ittifakını sürdürdüğümüz bir dönemmde bu ittifakın adresi olarak da biz Avrupa Birliği'ni görüyoruz. Bu AB'ye farklı bir güç kazandırmıktadır.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılması 1,5 milyarlık İslam dünyasının Batı dünyasının kaynaşması noktasında Türkiye büyük bir görev ifade edecektir. Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefi bizim için stratejik ve vazgeçilmez bir hedef olarak kalmaya devam etmektedir. Türkiye'nin AB hedefi halkımızın değişim ve gelişim arzusunun bir tezahürüdür. Burada siyasi mülahazalarla üzüldüğümüz bir nokta vardır ki, AB içinde 18 fasılda bir kilitlenme sözkonusudur. Bu bizi ve halkımızı üzmektedir.
Kalan fasıllarla ilgili yeni bir karar alma durumu sözkonusudur. Ben burada değerli müttefikimiz olan NATO'dan müttefiki olan Almanya'dan çok şeyler bekliyor, halkımızda bekliyor. Sayın şansölye ve değerli konuklar gelin bu imkanı değerlendirin birbirimize güç katalım istiyorum. Türkiye bugün 73 milyonluk genç, dinamik bir nüfusa sahiptir.
Bir diğer konu küresel kriz döneminde finans sektörüne müdahalede bulunmayan tek OECD üyesidir. Avrupa ve dünyada çok sayıda bankalar batarken Türkiye böyle bir durumda karşı karşıya kalmamıştır.
Kategori : POLİTİKA