Aydın Menderes, ezanın Türkçe okunmasına yönelik düzenleme sebebiyle eski Demokrat Parti (DP)'ye yönelik eleştirilerin, dört askeri müdahaleye rağmen kesintisiz devam ettiğini söyledi. Menderes, düzenlemeyle ilgili oylamanın, CHP milletvekillerini serbest bırakmasına rağmen daha sonra DP aleyhinde bir propagandaya dönüştürüldüğünü ifade etti.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) tarafından düzenlenen, "Türk Siyasi Tarihinde Adnan Menderes" isimli panel büyük ilgi gördü. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Meclis Başkanı İsmet Sezgin'in Aydın Menderes'ten veto yediği paneli, çoğunluğu öğrenci olan 2 binden fazla kişi dinledi. Bin kişilik Atatürk Kongre Merkezi Maiandros Salonu tamamen dolduğu için katılımcılar Miletos ve Magnezya salonlarıyla kafeteryada kapalı devre yayınla paneli takip etti. Panele Aydın Menderes, oğlu Adnan Menderes, eski milletvekillerinden Yılmaz Karakoyunlu ve siyasetbilimci Yüksel Taşkın konuşmacı olarak katıldı. Paneli yöneteceği duyurulan gazeteci yazar Taha Akyol'un ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından görevlendirildiği için katılmadığı açıklandı.
Salona öğrencilerin alkışları arasında giren Menderes, "Babamı gittikçe ersağ üyelik başvurusu daha fazla özlüyorum. Sadece babam olarak değil, genç yaşta o gün bu gündür yerine hiçbirini koyamadığım önder ve siyasi liderimdir." dedi. Menderes, DP'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950'nin, bir önceki günden (13 Mayıs) gece ve gündüz gibi farklı olduğunu ifade etti. Bu tarihten önce kimsenin vatandaşı kaale almadığını vurgulayan Menderes, "Bu tarih, Türkiye'de siyasi hürriyetlerin yanısıra din ve vicdan hürriyetinin ve ekonomik kalkınmanın başladığı tarihtir." şeklinde konuştu. Adnan Menderes'in Türkiye'de hep tartışıldığını ve tartışılmaya devam edileceğini belirten Menderes, babası döneminde tartışılmış birçok konunun bugün de ülke gündeminde olduğunu ifade etti: "Demokrasilerde ölçü, eninde sonunda milletin dediğidir. Demokrasi varsa, millî irade de vardır. DP'nin kullandığı, 'Yeter, söz milletindir!' sloganı, o dönemde millet demokrasiye çok susadığı için kabul gördü."
DP'de her kesimden insanların politika yaptığını kaydeden Aydın Menderes, böyle bir partinin laiklikle meselesi olmayacağına dikkat çekti. CHP'nin uygulamaya koyduğu ezanın Türkçe okunması zorunluluğunun, babasının çok özel gayreti ve DP'nin tam katılımıyla uygulamadan kaldırıldığını hatırlatan Menderes, "Yasak da ezana konulmuş. O günü yaşayanlar hâlâ vardır, Allah'ın huzurunda şahitlik de edecektir. Mahallenin imamından bakkalına herkes, 'Yok, bu olmaz.' demiştir. DP'nin, 'Ezanı isteyen istediği gibi okur' şeklinde yaptığı düzenlemenin oylamasında, CHP de milletvekillerini serbest bıraktı. Düzenlemeden sonra da kimse ezanı Türkçe okumaya çalışmadı. CHP'nin dahi başlangıçta karşı çıkmadığı bu düzenleme, daha sonra DP'nin aleyhine bir eleştiri aracı haline getirildi. Eleştiriler, dört askeri müdahaleye rağmen 60 yıldır kesintisiz devam etmiştir." açıklamasında bulundu.
Menderes, DP'nin 1950-1960 arasındaki 10 yıllık iktidar dönemini de anlattı. O sürede Türkiye'de siyasi sebeple idam sehpası kurulmadığını belirten Aydın Menderes, şunları söyledi: "Bu zaman dilimi içinde bir tane bile faili mechul cinayet işlenmemiştir. Bir tane yargısız infaz yoktur. Ne terör, ne anarşi; pirüpak bir dönemdir. Büyük şehirlerde hırsızlık korkusu bile yoktur. 27 Mayıs'ta yaşananlarla ruhlarımızı karartmak istemiyorum. Allah, milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Dönemin şehitlerine Allah'tan rahmet diliyorum."
Torun Adnan Menderes de ilk yıllarda dedesini yakın aile çevresinden öğrenmeye çalıştığını belirterek, "Menderes'in bu ülkeye yaptığı katkıları öğrendikçe, isminin ağırlığını daha fazla hissetmeye çalışıyorum. Doktorluk yapıyorum. Hastalarımda Adnan Menderes'in isminin anısına rastlamadığım tek bir gün yoktur." dedi.
Siyasetbilimci Taşkın ise DP ile başlayan "merkez sağ" geleneğini anlattı. Merkez sağın statik yapıdan çok, bulunduğu yerde kendisine yer bulmaya çalıştığı için başarılı olduğunu vurgulayan Taşkın, "DP, dini kendi haline bırakıp saygı duyulan bir alan olmasını istemiştir. CHP ise şekillendirerek yön vermeye çalıştı." şeklinde konuştu.
Paneli yöneten Karakoyunlu da Adnan Menderes'le ilgili yapılması gereken çok şey bulunduğunu vurgulayarak, "YÖK'ün bütün doktora tezlerini inceledim. Başvekil hakkında yazılmış bir tane bile tez yoktur. Üniversitelerin bu alana el atması gerektiğine inanıyorum" dedi.
AYDIN MENDERES, DEMİREL VE SEZGİN'İ VETO ETMİŞTİ
Aydın Menderes, babası merhum Başbakan Adnan Menderes için düzenlenen panele, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in katılmasını veto etmişti. Davetiyelerde panelistler arasında Demirel ve eski Meclis Başkanı Sezgin'in ismi duyurulmuştu. Menderes ise Demirel'in siyaset yaptığı sürece babası Adnan Menderes'e yeteri kadar hassasiyet göstermediği için anma toplantısına katılmasından rahatsız olduğunu ADÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu'ya iletmişti. Rektör Boylu da bunu taraflara iletince, Demirel ve Sezgin, panele katılmaktan vazgeçmişti.
Kategori : POLİTİKA