Yeni bir vergi affı mı geliyor?

  • Ana Sayfa
  • Yeni bir vergi affı mı geliyor?
Yeni bir vergi affı mı geliyor?
Şirketlerin vergi borçları yapılandırılacak mı? Bu sorunun yanıtını bizzat Maliye Bakanı Mehmet Şimşek veriyor...Abone ol

Ekonominin nabzını tutan Hürriyet yazarı Şükrü Kızılot, şirket yöneticilerin bugünlerde yanıt aradığı soruya bizzat Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yöneltti: Şirketlerin vergi borcu yapılandırılacak mı?

Şimdi söz Kızılot'ta

- İKİ hafta önce gazetelerde, Maliye Bakanı’nın şirketlerin birikmiş vergi borçlarının yapılandırılması konusunda, bazı çalışmalar yapıldığına dair açıklaması yayımlandı.

Haberi okuyan çok kişinin kafası karıştı.

En çok merak edilen husus, “Niçin sadece şirketler? Esnaf, sanatkar, tüccar ve serbest meslek erbabı niye kapsam dışı?” sorusuyla ilgiliydi.

PEKİ MALİYE BAKANI NE DİYOR?

Kızılot, ekonomi katmanlarında herkesin birbirine yönelttiği o soruyu 'en yetkili' ağıza; yani Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e sordu.

Hürriyet yazarının satırlarını okumaya devam ediyoruz:

- Gerçekten, milyonlarca vergi mükellefi arasında, sadece şirketlere yapılandırma kolaylığ promosyon çakmak ı sağlanması, inanılır gibi değildi!

Bu konuyu Maliye Bakanı’na “Sizin isminizle böyle bir açıklama gazetelerde yer aldı ama ben şahsen böyle bir açıklama yapabileceğinize ihtimal vermedim. Bu olay nedir?” diye sorduğumda, şunları söyledi:

1- Sadece şirketlerin vergi borçlarının yapılandırılması diye bir olay yok. Böyle bir açıklamam olmadı. Bir yapılandırma söz konusu olursa, bunda ayrım yapılmaz. Şirketler de esnaf da kısaca herkes yararlanır.

2- Vergisini zamanında ödeyenlerin, üzerimizde manevi anlamda büyük baskısı var. Haklı olarak “Biz zamanında düzenli olarak ödedik. Ödemeyenlere ödül gibi kolaylıklar sağlanmasına karşıyız” diyorlar.

3- Kimse vergi alacağının bir kısmından vazgeçilmesini yani kısmi vergi affı beklemesin. Aynı şekilde, faizlerin silinmesi diye bir düzenleme de söz konusu olamaz.

4- Maliye Bakanlığı’nın, alacağı dondurup, yıllık belli bir faizle örneğin yıllık 3-4 faizle, 18 ay ya da 24 ay gibi “taksitlendirme” yapma yetkisi var. Daha önceki yıllarda, bu yetkiler kullanıldı. Ancak bu konuda şu anda kesinleşmiş bir durum yok.

5- Vergi borcunun aslına dokunmadan, birikmiş faizleri enflasyona göre hesaplayıp, belli bir ödeme planına bağlamak, ancak bir kanunla olabilir. Şu anda böyle bir tasarı da hazırlanmış değil.

BAKAN ŞİMŞEK'İN DE KAFASI KARIŞIK!

Vergisini düzenli ödeyen şirketleri incitmemeye özen gösteren Bakan Şimşek'in üzerinde hassas olduğu yol haritasının şifrelerini yine Kızılot'tan öğreniyoruz:

- Maliye Bakanı’nın konuşmalarından anladığım kadarıyla, krizden olumsuz yönde etkilenip, zor duruma düşmüş olanlara, borçlarını ödeme bakımından bir yapılandırma yapılmasına karşı değil.

Ancak, bu yapılandırmadaki “ince ayar” çok önemli.

İŞTE OPTİMUM ÇÖZÜM: ORTA YOL

Kızılot yazısının finalinde Bakan Şimşek'ten edindiği izlenimleri derleyerek 'orta yol'dan bahsediyor. İşte o yol:

- Vergisini düzenli ödeyenleri incitmek istemiyor. Bu nedenle, bir “orta yol”a sıcak bakıyor. Bu da borçlunun, vergisinin indirilmediği, faizinin ise ya dondurulup düşük oranlı bir tecil faiziyle taksitlendirilmesi ya da bir kanun çıkartılıp, birikmiş faizlerin taksitlendirme yoluyla “ödeme yapacak olanlar için” enflasyona göre revize edilmesi gibi…

Kendisine “Varlık Barışı”nın önceki eksik yönlerinin (örneğin 2008 yılının inceleme konusu yapılmayacağı gibi) revize edilerek yeniden getirilmesi halinde ciddi vergi geliri sağlanabileceğini, ihtilaflı dosyalar için de ayrı bir yapılandırma yoluna gidilebileceğini belirttim. İlgi ile dinledi...

2010 yılı bütçesinde 50 milyar lira açık hedefleniyor. Bu açık faiz karşılığı alınacak borçlarla karşılanacak. Borçlanma faizleri de yine toplanan vergilerle karşılanacak. 100 milyar lirayı aşan vergi ve primlerin bir kısmı toplanabilirse, o kadar az borçlanılacak ve faiz ödenecek. Olayın bu yönü, vergisini düzenli ödeyenler için de önemli…

Anladığım kadarıyla, faiziyle birlikte 100 milyar lirayı aşan vergi, SSK ve Bağ-Kur prim alacaklarının yapılandırılabilmesi için mükelleflerin, sivil toplum örgütü konumunda olan iş dünyasındaki aktörlerin de konuyla ilgilenmeleri gerekiyor



Kategori : EKONOMİ