Darüşşafaka Fizik Tedavi Merkezi rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon yaptığı açıklamada, fizik tedavi ve rehabilitasyonunun, tıbbın en çok özveri ve sabır gerektiren alanlarından birisi olarak bilindiğini hatırlattı.
Kalyon, çeşitli nedenlerden kaynaklanan romatizmal ağrılardan, ortopedik rahatsızlıklara ve felçlere kadar çok sayıda hareket sistemi hastalıklarının rehabilitasyonunun yanısıra, fonksiyonel eksiklikleri ve bozuklukları iyileştirmenin de fizik tedavi ve rehabilitasyonun çalışma alanında olduğunu bildirdi.
Fizyoterapistlerin, kaza ve hastalık sonucu yürüyemez duruma gelen hastaların sadece bir adım atabilmesi için aylarca çalışabildi google remarketing ğine dikkati çeken Kalyon, hem hastaların hem de fizyoterapistlerin yüzünü güldürecek cihazlar üzerinde çalışmaların sürdürdüğünü belirtti.
Kalyon, tıp teknolojisinin geldiği son nokta olarak tanımlanan Robotik Yürüme Sistemi’nin (lokomat), birtakım nörolojik hastalıklar (MS, Parkinson), inme, travmatik beyin hasarı ve omurilik yaralanması nedeni ile yürümez durumda olan hastaların hizmetine girdiğini söyledi.
Lokomatı, hastanın yürüme yeteneğini kazanması için kendi merkezlerinde uyguladıkları rehabilitasyon programlarına eklediklerini kaydeden Prof. Dr. Kalyon, şunları ifade etti: "Robotik yürüme sistemi, yürüme yeteneğini kısmen ya da tamamen kaybetmiş olan hastalara yeniden bu yeteneği kazandırabilmek için kullandığımız teknoloji ürünü yeni bir sistem.
LOKOMATLA TEDAVİ
Sistem iki ana bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, hasta askılarla yukarıya kaldırılıyor ve böylece vücut ağırlığı eksiltiliyor. İkinci bölümde ise hastanın her iki diz ve kalça eklemlerine robot kısımlar monte ediliyor.
Öncelikle hastanın hangi oranda vücut ağırlığı verileceği belirleniyor. Çalışmaya, hastanın katkısının ne oranda, cihazın katkısının ne oranda olması gerektiği değerlendirildikten sonra başlanıyor."
Hastanın lokomat ile aynadan yürüdüğünü gördüğünü ve bunu görsel hafızasına kaydettiğini belirten Kalyon, "Hastaların sistem yardımıyla da olsa yürüdüğünü görmesi ve hissetmesi motivasyonlarını da olumlu etkiliyor. Normal yürümede beyine giden uyarılar, robotik yürümede de benzer şekilde gitmiş oluyor ve böylece beyindeki hareket merkezi fizyolojik şekle en uygun şekilde uyarılmış oluyor" dedi.
Yürüme yeteneğinin kazanılmasının hastadan hastaya değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Kalyon, beyin hasarlı ve tek taraflı inme geçiren hastaların daha kısa sürede yürümeye başladığına dikkati çekerek, "İnmede vücudun bir yarısında felç oluyor, diğer yarısı sağlam oluyor. Bunlar tabii daha çabuk ilerleme sağlıyorlar. Lokomat, hastaların, hem bedensel hem de moral takviyesi açısından rehabilitasyonuna önemli bir katkı sağlıyor" dedi.
Türkiye’de bu sistemin henüz çok yaygın olmadığını ve bunun eksiklik olduğunu belirten Kalyon, Robotik Yürüme Sistemi’nin bugün kendi merkezlerinin yanı sıra sadece Darülaceze Rehabilitasyon Merkezi’nde uygulandığını kaydetti.
Kategori : GÜNCEL