İTÜ Öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kuzey Anadolu fay hattındaki her depremin batıya doğru hareket etiğini belirtti ve ''En son Gölcük'de oldu. Şimdi sırada Marmara var. Burası kırılacak. Bunun hiç kaçarı yok'' dedi.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonunda bilgi veren Prof. Görür, Marmara Denizi altındaki fayları sık sık incelediklerini vurguladı ve ‘’ Marmara Denizi'nin batısındaki fayın sağlık sektörü seo , 1912 depreminde kırılıp kırılmadığı, tam olarak ortaya çıkarılamadı. Eğer kırılmışsa depremin büyüklüğü 7,2'den az olmayacaktır. Kırılmamışsa 7,6'lık bir deprem olabilir'' diye konuştu. Görür, tarihte Marmara Denizi'nde 60 adet tsunami oluştuğunun belirlendiğini ve olası bir depremde de bunun tekrarlanabileceğini kaydetti.
EGE'DEKİ SESSİZLİK Komisyonda bilgi veren TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası yöneticisi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu da, depremde psikolojinin çok önemli olduğunu söyledi ve ‘’ Elazığ'daki deprem bizim beklediğimiz bir deprem değildi. Türkiye'de deprem riski her zaman var. Nereye bakarsanız bakın bomba gibi bir ülkedeyiz. Ege’de uzun süredir bir sessizlik var. Biz bu sessizlikten hoşlanmayız'' dedi. Gündoğdu, Ege Denizi'nde bir depremin, tsunami oluşturabileceğini, bunun tarihte de örneklerinin bulunduğunu söyledi. ''TÜRKİYE, HAİTİ OLMAYA ADAY'' TMMOB Şehir Plancıları Odası yöneticisi Prof. Dr. Murat Balamir de, Türkiye'deki kentlerin, yeryüzünün en riskli yerlerinde olduğunu
söyledi. Balamir, ‘’Depreme maruz kalan nüfusun uğradığı zarar açısından Türkiye, Şili olmaktan daha çok Haiti olmaya aday gibi görünüyor'' dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İGDAŞ Genel Müdürü Bilal Aslan, ise, şebekede ana dağıtımdan son kullanıma kadar 4 ayrı noktada vanalar olduğunu, herhangi bir yerdeki vanayı uzaktan otomatik olarak kesme imkanının bulunduğunu söyledi. Aslan, ‘’Böylece doğalgazdan oluşabilecek yangınları önleyebiliriz. Şimdi ek tedbir olarak sarsıntıya duyarlı sensörlerle çalışan vanalar üzerinde duruyoruz’’ dedi.
Kategori : GÜNCEL